Anneliği yalnızca bir unvan değil, her yeni güne umutla başlayan bir mücadele olarak gören iki kadın olarak bugün sizlerle kalpten gelen bir hikâyemizi paylaşmak istiyoruz.
Dört yıl önce, doğanın bereketine, emeğin kutsallığına ve anneliğin gücüne inanarak çıktık bu yola. Hayat sadece çocuklarımızı büyütmekten ibaret değildi; aynı zamanda onların geleceği için sağlam, güvenilir ve tertemiz bir yol da çizmekti hedefimiz. Ve biz, bu yolu toprağın kokusunu içimize çekerek, ellerimizi nasırlaştırarak, ama hiç yılmadan yürüdük.
Her bir ürünü kendi ellerimizle, doğadan olduğu gibi, katkısız ve %100 doğal olarak üretiyoruz. Zeytinyağından kurutulmuş domatese, ev yapımı reçelden sabuna kadar her şeyde sadece doğanın dili, emeğin izi ve annelik duygusu var. Tarladan mutfağa, bahçeden pazara kadar geçen her anı ilmek ilmek dokuduk, çünkü biliyoruz ki alın teriyle gelen kazanç, çocuklarımıza bırakabileceğimiz en temiz mirastır.
Her sabah güne, çocuklarımız için daha iyisini üretme arzusu ve doğaya olan sevgiyle başlıyoruz. Uykusuz geçen geceler, zor geçen mevsimler, pes etme noktasına geldiğimiz anlar da oldu elbette. Ama annelik dediğin biraz da sabretmek, yılmadan devam etmektir. Biz hem anne olduk hem üretici… Hem toprakla konuştuk hem evlatlarımızla büyüdük.
Bu Anneler Günü’nde, sadece bir günlüğüne hatırlanmak istemiyoruz. Biz, her gün doğaya ve emeğe saygıyla büyüyen bu yolculuğun birer parçası olarak görünmek istiyoruz. Çünkü biz anneler olarak, sadece çocuklarımızı değil; umutla yeşeren bir yaşamı da büyütüyoruz.
Eğer siz de doğadan geleni, emekle şekilleneni ve güvenle sofralara geleni arıyorsanız, bilin ki ardında iki annenin göz nuru, kalp sıcaklığı ve tertemiz bir sevda var.
Tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun. Sevgiyle, emekle… — Bizden size, doğadan çocuklarımıza 💚🌿